İnternet, Türkiye’de insanların uykudan sonra en çok zamanını harcadığı teknolojidir. Cep telefonlarına hatta saatlere kadar gelen internet sayesinde her işimizi bir tık ile kolaylıkla gerçekleştirebiliyoruz. Artık birçok işlem için saatlerimizi hatta günlerimizi kuyruklarda, evrak sıralarında harcamıyoruz. Birçok kamu kurumu ve özel şirket bilişim alanına yıllardır çok ciddi yatırımlar yaptılar ve bugün itibariyle yatırımlarını giderek arttırıyorlar. Bilişim teknolojileri sayesinde hem dış kullanıcıların (vatandaşların) hem de iç kullanıcıların (kurum çalışanlarının) yapması gereken işlemleri daha kısa sürede ve daha tutarlı şekilde yapmaları sağlanıyor.
Bilişim Bakanlığı Neden Önemli?
“Türkiye’de Bilişim” konusuna sadece “teknolojiyi kullanabilmek” olarak bakılmaması gerekir. Bir ülkede “Bilişim” denince kamu kurumlarının ve özel sektörün hazırladığı, vatandaşın ve personellerinin işlemlerini kolaylaştıran sistemlerin yanı sıra bilişim suçları, bilişim istihbaratı, vatandaşların işlemlerini güvenli bir şekilde gerçekleştirebilmeleri (e-imza vb araçların kontrollü dağıtımı ve denetimi), siber saldırılara karşı savunma, olası bir elektronik savaş durumunda gerekli tedbirler için çalışma yapma, internet kullanımının aile yapısına etkilerini araştırma ve çözüm üretme, kamu kurumlarının ve özel kuruluşların bilgi güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar ve yaptırımlar yapma, bilişim firmalarının desteklenmesi gibi ülkemiz açısından önem arz eden konular da bulunmaktadır. Ülkemizde şu an bu konuların bir kısmının çalışmaları tamamlandı, bir kısmının çalışmaları devam ederken, bir kısmının da planlama (veya düşünce) aşamasında olduğunu haber kaynaklarından takip ediyoruz. Bu çalışmaların her biri ilgili bakanlıklarca yapılıyor: güvenlik konusundaki çalışmaları farklı bir bakanlık, e-imza uygulamaları farklı bir bakanlık, internet kullanımının etkileri farklı bir bakanlık, bilgi güvenliği farklı bir bakanlık, bilişim firmalarının desteklenmesi farklı bir bakanlık, bilişim suçlarının tespiti ve kapsamının belirlenmesi ise farklı bir bakanlık tarafından gerçekleştiriliyor. Konuların içeriğine bakıldığında hepsinin temeli “Bilişim ve İnternet” noktasına dayanıyor. Bu sebepler dikkatle incelendiğinde, teknolojik gelişmeleri daha yakından takip edebilmek ve dünyaya daha hızlı adapte olabilmek için ülkemizde Bilişim Bakanlığı’nın kurulması ve yukarıda belirtilen konuların tek bakanlık bünyesinde bulunması gerektiğini düşünüyorum.
Yukarıda belirtilen konuların her biri içinde var olan ya da oluşabilecek sorunlar bulunmaktadır. Bu sorunların neler olduğuna/olabileceğine ve nasıl çözülebileceğine dair düşüncelerimi (aşağıdaki başlıklarda) ilerleyen yazılarımda paylaşmaya devam edeceğim. Ülkemizde Bilişim konusunda var olan eksiklikleri başlık başlık listeleyelim.
- Kamu Kurumlarının Uygulamaları
- Siber Saldırılara Karşı Savunma ve Elektronik Savaşa Hazırlık
- Vatandaşların Kişisel Bilgilerinin ve Kamu Kurumlarının Bilgi Güvenliğinin Sağlanması
- Verimli İnternet Kullanımı ve Aile Yapısına Etkileri
- Bilişim Firmalarının Desteklenmesi
- Bilişim İstihbaratı
- Siber Suçlarla İlgili Yasa Kapsamlarının Gelişen Teknolojilere Göre Genişletilmesi / Daraltılması
Hangi Ülkelerde Bilişim Bakanlığı Var?
Bu yazıyı okurken bu soru aklınızdan geçmiş olabilir: “Hangi ülkelerde Bilişim Bakanlığı var? Ufak bir araştırma yaptığımızda karşımıza Bilişim Bakanlığı var olan ülkeler çıkacaktır. Bu ülkelerin ortak özellikleri, yazılım ve teknoloji anlamında iyi bir yere gelmiş ya da bilişimin önemini çok iyi kavramış, bu konuda çalışmalara büyük önem veren ülkelerdir. Aşağıya Bilişim Bakanlığı bulunan ülkelerin birkaçını listesini ekledim.
- ABD (Federal Communications Commission – Federal İletişim Komisyonu), 1934
- Hindistan (Ministry of Information Technology and Telecommunication – Bilgi Teknoloijleri ve Telekomünikasyon Bakanlığı), 1976
- Japonya (Ministry of Internal Affairs and Communications – İçişleri ve İletişim Bakanlığı), 1946
- Çin (Ministry of Industry and Information Technology of the People's Republic of China – Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı), 2008
- Rusya (Ministry of Communications and Mass Media – İletişim ve Kitle İletişim Bakanlığı), 1917
- İsrail (Ministry of Communications – İletişim Bakanlığı), 1952
- Almanya (Federal Ministry of Transport and Digital Infrastructure – Ulaştırma ve Dijital Altyapı Federal Bakanlığı), 2013
- İran (Ministry of Communications and Information Technology – İletişim ve Bilgi Teknolojisi Bakanlığı), 1908
- Afganistan (Ministry of Communication and Information Teknoloji – İletişim ve Bilgi Teknolojisi Bakanlığı), 1955
- Mısır (Ministry of Communication and Information Teknoloji – İletişim ve Bilgi Teknolojisi Bakanlığı), 1999
- Güney Kore (Ministry of Science and Technology – Bilim ve Teknoloji Bakanlığı), 2008
- ...
Listede bakanlıkların kuruluş tarihlerine dikkat etmenizi istiyorum. İran’da 1908, Rusya’da 1917, İsrail’de 1952, Japonya’da 1946, ABD’de 1934, Hindistan (yazılım sektöründe çok büyük eleman gücüne sahiptir) 1976 yıllarında bilişimin ve bilgi teknolojilerine önem verilmesi gerektiği düşünülmüş ve kurulmuştur. Bana göre en özel örneklerden biri ise 2008 yılında Kore’de kurulan bakanlıktır. Geçmişi çok yakın olan bu bakanlıktan öncesinde ülkemizdeki gibi tüm kurumlar kendi uygulamalarını geliştiriyorlardı, ülkede siber saldırı ve savunma kavramı tam oturmamıştı ve bu durum hem vatandaşlar için hem de bilgi güvenliği açısından önem arz ediyordu. 2008 yılında tüm kamu kurumlarının verileri ve projeleri tek merkez altına toplandı (hatta bazı uygulamalar tüm kamu kurumları için tek uygulama olacak şekilde yeniden yazıldı). Böylelikle hem uygulamaların stabil çalışması sağlandı hem de veriler tek bir noktadan ve daha güvenli bir şekilde saklandı.
Ülkemizin yazılım projelerine baktığımızda Kore’nin geçmişteki durumu ile benzerlikler görüyorum. “Bilişim Bakanlığı” serisinin ilerleyen yazılarında bu konuda neler yapılması gerektiği noktasındaki fikirlerimi detaylı bir şekilde anlatacağım.
Sonraki Yazı: